Tolstoy’un Okuyunca Hayata Farklı Pencerelerden Bakmanızı Sağlayacak 10 Kitabı
8 mins read

Tolstoy’un Okuyunca Hayata Farklı Pencerelerden Bakmanızı Sağlayacak 10 Kitabı

Durun ve hemen aklınıza gelen dünya edebiyatına damga vurmuş birkaç tane yazar ismi sayın. Pek çok okuyucumuzun aklına ilk gelenler arasında Rus yazar Lev Nikolayeviç Tolstoy olacaktır. Çünkü Tolstoy öyle biridir. Yaşadığı uzun ömür sonunda hayata gözlerini yumduğu zaman geride bıraktığı sayısız eser yalnızca Rus edebiyatının değil, dünya edebiyatının da en önemli eserleri arasında kabul edilir.

Herkesin okuması gereken klasik eserler gibi sıkıcı bir başlıkla gördüğünüz için Tolstoy eserlerine pek sıcak yaklaşmamış olabilirsiniz. Fakat kesin bir şekilde söyleyebiliriz ki çok şey kaçırdınız demektir. Çünkü Tolstoy, anlattığı en ufak öyküde bile okuyucuya bambaşka bir dünya sunuyor. O dünyadan çıkıp da kendi dünyanıza döndüğünüz zaman ise bir daha asla eskisi gibi olamıyorsunuz.

Önce kısaca yazarımızı tanıyarak başlayalım: Tolstoy kimdir?

Tam adıyla Lev Nikolayeviç Tolstoy, 9 Eylül 1828 tarihinde Çarlık Rusyası kenti olan Yasnaya Polyana’da dünyaya geldi. Aristokrat bir ailenin oğlu olan Tolstoy hukuk eğitimi aldı. Edebiyat tutkusunu dizginleyemeyince ilk romanı Çocukluk’u kaleme aldı. Daha sonra orduya katıldı ve Kırım Savaşı’nda görev aldı. Savaş sonrası Avrupa’yı gezdiğinde ise o artık bambaşka bir adam haline gelmişti.

Doğduğu yere döndüğü zaman artık lüks içinde yaşamaktan sıkılmıştı. İhtiyacı olan çocuklar için okullar kurdu çünkü artık halk için çok daha fazla üzülüyordu. Bu dönemde kendisinin büyük bir depresyonda olduğu söylenir. 1910 yılının 20 Kasım günü 82 yaşındayken hayatını kaybetti. Geride bıraktığı ise okumaya doyamadığımız bir külliyat oldu.

Hayata karşı bakış açınızı değiştirecek Tolstoy romanları:

  • Çocukluk
  • Anna Karenina
  • Savaş ve Barış
  • Aile Mutluluğu
  • Diriliş
  • Üç Ölüm
  • Kreutzer Sonat
  • Hacı Murat
  • İvan İlyiç’in Ölümü
  • İnsan Neyle Yaşar?

Yarı otobiyografik bir roman: Çocukluk

Tolstoy tarafından kaleme alınan ilk roman olan Çocukluk, yarı otobiyografik bir eserdir. Yazarın alışılan sade kurgularından birine sahip olan roman, samimi anlatım dili ile okuyucuyu hemen kendine bağlıyor. Tolstoy’un İlkgençlik ve Gençlik romanları ile birlikte Çocukluk, bir yarı otobiyografik üçleme olarak kabul edilir. 

Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Yaşadığımız hayata gözlemci bir bakış: Anna Karenina

Pek çok edebiyat eleştirmeni tarafından edebiyat tarihinin en başarılı romanı olarak anılan Anna Karenina, yazarın gözlem gücünün ne kadar büyük olduğunu okuyucuya gösteriyor. Etkileyici tasvirlerle dolu olan roman boyunca aşk, evlilik ve ölüm gibi aslında hepimizin içinde olduğu konulara dışarıdan bakma şansı yakalıyoruz.

Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Gerçek bir klasik: Savaş ve Barış

Dünya edebiyat tarihine adını altın harflerle yazdırmış bir roman olan Savaş ve Barış, 19. yüzyıl Rusya’sının anlatıldığı bir savaş romanı. Romanı bu kadar benzersiz yapan şey, her bir satırında dönemin köylerinden ve kasabalarından tutun; aristokrat hayatını ve sarayın en bilinmez detaylarını bile çarpıcı bir gerçeklikle anlatıyor olmasıdır. 

Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Aşktan geriye kalan bir garip dostluk: Aile Mutluluğu

Aile Mutluluğu aslında garip bir aşk öyküsü anlatıyor. Evli olan çiftimiz bambaşka karakterlere sahip insanlardır ve bu nedenle hiçbir tartışma mutlu sonla bitmez. Aşk yoksa da aralarında nezakete dayalı bir dostluk kalmıştır. Tolstoy bu basit gibi görünen romanda bile karakterlerin iç dünyasını nakış gibi işlemeyi bilmiştir. 

Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Varoluşun dayanılmaz ağırlığı: Diriliş

Tolstoy hayattayken basılan son romanı olan Diriliş, aslında yazarın çok uzun yıllar üzerine çalıştığı bir eser. Sibirya’ya doğru yola çıkan bir grup mahkumun anlatıldığı roman boyunca hayatın anlamı üzerine derin sorgulamalara dalıyor ve boğulmadan, insanın kendini yeniden yaratma sürecini anlamaya çalışıyoruz. 

Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Her biri en az bir roman kadar vurucu öyküler: Üç Ölüm

Özellikle hayatının son yıllarına doğru toplum, aile, din, özgürlük, devlet gibi kavramlar üzerine derin sorgulamalar yapan Tolstoy, romanlarının yanı sıra pek çok öykü de kaleme almıştı. İşte bu öykülerinden olan Holstomer, Çömlek Alyoşa, Balodan Sonra, Köyde Şarkılar, Üç Ölüm; sade ama aynı zamanda çarpıcı bir anlatımla okuyucusuyla buluşuyor. 

Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Sansürlenecek kadar sert: Kreutzer Sonat

Kreutzer Sonat ilk kez 1889 yılında yayımlandı ama sansüre uğradı. Sansüre uğraması onu daha da ünlü yaptı. Pek çok tartışmanın da fitilini ateşleyen bu eserinde aslında yazarın ahlak anlayışındaki değişimi görüyoruz. Eser boyunca gerçekçi ama aynı zamanda etkileyici bir anlatım bizi karşılıyor. 

Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Savaşın tam içinden: Hacı Murat

Asker olduğu dönem Tolstoy bir subay olarak Kırım Savaşı’na katıldı ve döndüğünde bir daha asla eskisi gibi bir adam olmadı. İşte bu savaş sırasında yaşadığı her şeyi de Hacı Murat romanında anlattı. Fakat roman yalnızca bir savaş öyküsü anlatmıyor, koca bir savaş kavramını sorguluyor. 

Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

‘Sıradan bir adamın, sıradan ölümü.’: İvan İlyiç’in Ölümü

Dünya edebiyatında ölüm hakkında yazılmış sayısız roman vardır ama bunların hiçbiri İvan İlyiç’in Ölümü kadar sert bir yüzleşme sunmaz. O kadar sade bir anlatıma sahiptir ki ölümün nasıl olup da insanın en büyük korkusu olduğuna şaşarız. Tolstoy bir mektubunda İvan İlyiç’in Ölümü’nü şu cümlelerle anlatır: ‘Sıradan bir adamın, sıradan ölümü.’ 

Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

En önemli erdemin sırrı: İnsan Neyle Yaşar?

İnsan Neyle Yaşar?, hepsi benzer temaya sahip kısa öykülerden oluşuyor. Tolstoy, bu öykülerinin her birinde insanın nasıl mutlu olacağı üzerine kafa yoruyor. Yazarın ahlak anlayışını en çıplak haliyle gördüğümüz öykülere göre en önemli erdem sevgiymiş.

Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Dünya edebiyatının en önemli isimlerinden bir tanesi olan Tolstoy’un mutlaka okumanız gereken eserlerinden bazılarını listeledik. Elbette bu liste çok daha uzun olabilirdi. Listemizde olmasını istediğiniz Tolstoy eserlerini yorumlarda paylaşabilirsiniz. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir